2 Aralık 2010 Perşembe

4.Gün Paris'i Geziyoruz

Bu gün 2 günlük abonman metro tren bileti alacağız . Garın gişesindeki yetkili iki günlük ayrı ayrı alın daha ucuz diyor . Günlük 10 Euro 'ya istediğiniz kadar metro ve trene binebiliyorsunuz . Biz Paris'e yaklaşık 25 - 30 km. (Hızlı trenle 15 dakika)uzaklıkta banliyödeyiz . İstasyonda adamın birine ingilizce bir şey sorup , fransızca yanıt alıyoruz ve daha sonra düzgün bir Türkçeyle siz Türk müsünüz ? diye soruyor . Bu arkadaş 27 - 28 yaşlarında , iki yaşında Fransaya gelmiş ve işe gidiyormuş . Bize nerede ineceğimiz konusunda yardımcı oldu . Trenden yeraltında inip yeryüzüne çıkınca Champ Elysee ' de (Şan Zelize ) olduğumuzu anladık . Geniş upuzun bir cadde ve geniş kaldırımlar , şık dükkanlar . Yol üstü bir büfeden haritamızı da aldık . Artık kolayca gezebiliriz .

Hava dün yağmurlu olmasına rağmen bu gün masmaviydi . Sabah 12 - 13 C bir sıcaklık vardı. Sağa sola bakarak Arc de Triomphe (Zafer Anıtı ) önünde resim çekerek yürürken esmer bir adam yanımıza yaklaştı ve yerdeki bir yüzüğü göstererek bak altın , benim parmaklarıma uymadı , siz deneyin gibi yarı ingilizce yarı işaret dili laflar edince ilgilenmiyoruz deyip oradan uzaklaştık . Bir süre sonra Sen nehri kenarında yürürkende genç , esmer bir çocuk daha acemice aynı numarayı yapınca biz kanmayız deyip yürüdük . Bunlar sanırım yankesiciydi . Bu güzel şehre daha önce de gelmiştim . Yaşadıklarımız ve kaldığımız bir kaç günde yaşayacaklarımız bu şehrin ne kadar güvenli olduğu konusunda soru işaretleri olduğunu gösteriyordu .

Parisle ilgili hoşuma giden bir şey ise insanların turistlere karşı eskiye göre çok daha fazla yardımcı olmalarıydı . Çok sayıda kişiye bir çok soru sorduk ve ilgilenmeyen olmadı .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder